Çocuklarda Özgüven Gelişimi
Günümüzde bütün ebeveynlerin hedeflerinden biri; kendine güvenen yani “özgüveni yüksek” çocuklar yetiştirmektir. Peki, nedir bu özgüven? Gelişimi nasıl desteklenir ya da nasıl engellenir? Çocuğum kendine güvensiz diyorsanız neleri değiştirmeniz, hayat rutininize neleri katmanız gerekir?
Özgüven; kişinin yeteneklerini ve duygularını tanıması, kendini sevmesi ve kendisine güvenmesi olarak tanımlanabilir. Kişinin başarılı, mutlu ve dışadönük bir birey haline gelebilmesi için önemli bir duygusal gerekliliktir. Gelişimi çok küçük yaşlardan başlar, ilk adım çocuğun bakım vereniyle güvenli bağlanması, onunla güven dolu bir ilişki geliştirebilmesidir. Çocuğun kendine güvenebilmesi için öncelikle çevresine güvenebilmesi, bu duyguyu onlardan öğrenmesi gerekir. Sevildiğini hisseden, ihtiyaçları tutarlı bir şekilde karşılanan çocukların karşılaştıkları olumsuzluklarla baş etmeleri daha kolay olur. Çocukların sizden “yapabilirsin” kelimesini duymaya ve gerçekten böyle düşündüğünüzü hissetmeye ihtiyaçları vardır. Parka götürdüğünüzde; düşmesinden, bir yerini incitmesinden korkup yanından hiç ayrılmaz ya da sürekli düşecekmiş gibi tetikte beklerseniz, çocuk bunu hisseder ve yapabileceğine olan inancı kırılır. Ne kadar yansıtmadığınızı düşünseniz de çocuğunuz sizin korku ve kaygılarınızı hisseder. Unutmayın ki korku ve kaygılar, genetik faktörlerin yanı sıra, öğrenilebilen düşünce kalıplarının tetiklediği duygulardır. Kendine güveni olmayan ebeveynlerden, kendine güvenen çocuklar beklemek neredeyse olanaksızdır.
Çocukların özgüven gelişiminde; yaşları ilerledikçe, ebeveynler kadar hayatlarında önemli yer tutan diğer kişiler de etkili hale gelir. Başkalarıyla kıyaslanan, kendisinden kapasitesinin üzerinde şeyler beklenen, sürekli hataları ve zayıf yönleri ön plana çıkarılan çocuklar; kendilerine karşı öfke duyan, kaygılı, içe kapanık çocuklar olmaya eğilimlidirler. Çocuğun hedeflerinin; yetenekleri ve yapabildikleri doğrultusunda belirlenmesi, ailelerin/öğretmenlerin çocukları oldukları gibi kabul edebilmeleri, zayıf yönlerini geliştirebilmeleri adına baskıcı değil teşvik edici tutum sergilemeleri çok önemlidir. Kendileri hakkında olumlu düşünebilen ve bunu gereken ortamlarda dile getirebilen çocuklar özgüven sahibi olurlar. Genellikle kendi hakkımızda olumlu şeyler söylemek, başkaları hakkında olumlu şeyler söylemekten daha zordur. Çünkü bunun “ayıp” olduğu düşüncesiyle büyütülmüşüzdür. Hâlbuki kendine güvenmenin, değer vermenin ve saygı duymanın önemli adımlarından biri kendimizle ilgili olumlu düşünebilmek ve bu doğrultuda harekete geçebilmektir. Çocuklarımıza bunun ayıp ya da ukalalık olmadığını öğretmemiz gerekir. Ayrıca, çocuklar hata yaptıklarında bunun dünyanın sonu olmadığını, herkesin hata yapabileceğini, önemli olanın hatayı telafi etmek için çabalamak olduğunu bilmelidir. Hata yapmak hayatın bir parçasıdır. Çocuklarınızın fikirlerini almak, kendilerini ifade edebilecekleri alanlar yaratmak önemlidir. Demokratik tutumu benimseyen ebeveynlerin olduğu ailelerde; çocuk bir birey olarak kabul edilir ve belli sınırlar içinde özgürdür. Bunun sonucunda; sosyal, kendine güvenen, duyarlı bireyler yetişir.
Ebeveynler hem çocuklarını bütün tehlikelerden korumak, hem onların her alanda mükemmel olmalarını, hem de özgüven sahibi olmalarını istemektedirler. Bunun çok gerçekçi bir beklenti olmadığını söylemekte fayda vardır. Bu konuda yardım alabileceğiniz birçok kaynak vardır. Bu kaynakların ve uzmanların yol göstericiliğinin yanı sıra, çocuğunuzu ve kendinizi iyi tanımak “özgüveni yüksek” çocuklar yetiştirme yolculuğunda size çok yardımcı olacaktır.